top of page
Edebiyatta Öteki: Çocuk
Edebiyatta Öteki: Çocuk

Edebiyatta Öteki: Çocuk

“Ayrı bir çocuk edebiyatı olmaması kanısındayım. Biri diyecek ki, 'Ama var öyle bir edebiyat!' Var, var olmasına; ne ki, olması gerektiği için değil, kendisi var olmak istediği için(…)

Saat ve Yer

15 Mar 2018 19:00 – 21:00

Opus Noesis, Teşvikiye, Ahmet Fetgari Sk, 34365 Şişli/İstanbul, Turkey

Etkinlik Hakkında

“Ayrı bir çocuk edebiyatı olmaması kanısındayım. Biri diyecek ki, 'Ama var öyle bir edebiyat!' Var, var olmasına; ne ki, olması gerektiği için değil, kendisi var olmak istediği için(…) Çocuklar için edebiyat... O zaman 'ilkokul çıkışlı altmışlıklar' edebiyatından niçin söz edilmesin? Bir 'dalgıçlar edebiyatı'ndan? Gerçekte bunlara da varım. Ama bir 'çocuk edebiyatı'na, yoo!

Edebiyat vardır. Çocuklar da ondan kendilerine göre koparabildiklerini alırlar. Çocuğu küçümseme yatıyor 'çocuk edebiyatı' sözünde. Bırakalım, çocuk da yüzmeyi (okuma yazma) öğrendikten sonra bizim girdiğimiz denize girsin(…) Günümüzde ilkokulu yeni bitirmiş 11 yaşında bir çocuğa özel liselerin, Anadolu liselerinin sınavları için yükletilen kökenli, karmaşık bilgileri düşünüyorum. Bir yerde bilgi olmaktan çıkmışsa da, çocuk bilgileri mi bunlar? Bunları öğreneceğine güvenilen kişi niçin Çehov'u, Sait Faik'i anlayamasın.”

Böyle diyor Cemal Süreya. Çocukluğun toplumsal bir kurgu olduğu düşüncesinin genel kabul gördüğü günümüzde, hâlâ çocukluk ayrı bir dönem olarak ele alınırken, çocuklar için üretilen ayrı bir edebiyat söz konusu. Hem çocuk hem yetişkinler için farklı türlerde eserler veren Ursula K. LeGuin, röportajlarından birinde genç yetişkinlere yönelik olduğu kabul görmesine rağmen, yetişkinlerin daha çok okuduğu ünlü Yerdeniz serisinden bahsederken “Çocuklar için ‘yapılan’la yetişkinler için yapılan neden birbirinden farklı olmalı, hiç bilmiyorum” ifadesini kullanıyor. Fantastik eserler bir yandan çocuklara yönelik görülüp aşağılanırken, diğer yandan ‘çocukları gerçeklikten uzaklaştırdığı’ gerekçesiyle, yakın zamana kadar çocuklardan men ediliyordu. Çoğu yetişkinin bugün hâlâ benzer kanıda olduğu söylenebilir. Ebeveynler çocukların hayatına rehberlik etmek yerine, onları hayatın gerçeklerinden korumak gerektiği inancında; kurgunun ve dahi oyunun eğlendirici değil ‘öğretici’ işlevi üzerinde durup didaktik olanı çocuklara sunmaya çalışmakta. Kısacası, kafası karışık yetişkinler, hayatlarındaki tüm çelişkilerini çocuklara boca etmeye devam etmekte ve çocukların okuması ‘gerektiğini’ düşündükleri eserlere de bu doğrultuda yön vermenin yarışını sürdürmekte.

Peki sahiden, çocukların edebiyatla karşılaşmaları için sunulan reçetelerin hangisi doğru; ya da böylesi reçetelere ihtiyacımız var mı? Andersen’in masallarından günümüze, çocuklara anlattığımız korku dolu hikayelerin öğreticiliği mi, yoksa Harry Potter gibi çocukların çok sevdiği fantastik eserlerin eğlendiriciliği mi daha ‘gerekli’? Edebiyatın işlevinin ne olduğunu tartışmak bile bunca zorken, çocuk edebiyatı hangi açılardan ele alınmalı? Gündelik hayatın savaş, ölüm, ayrımcılıkla dolu gerçekliğinde, çocukları dünyanın acımasızlığına savuran bir edebiyat mı; yoksa onları gerçeklikten uzaklaştıracak masalların anlatılması mı?... Uzayıp giden bunca soruya teker teker cevap vermek mümkün değil elbette. Ancak kesin doğru cevapları olmayan sorular üzerinde düşünmek de, edebiyatın bize sağladığı imkân değil midir? En azından bu düşünceden hareketle gerçekleştireceğimiz sohbette, çocuklara ve çocuk edebiyatına tarihten günümüze bakış açılarımızı sorgulamaya bir çağrı yapmayı umuyoruz.

Tarih & Saat

 15 Mart 2018, Perşembe & 19:00-21:00

Ayrıntılar

* Etkinlik, 40 kişi ile sınırlıdır. 

* Katılım ÜCRETSİZDİR. 

* Başvuruda kayıt sırası esastır. 

* Çay & kahve ve atıştırmalıklar ikram edilir. 

* Kontenjan sınırlı olduğundan KAYIT yaptırılması gerekmektedir.

Kayıt

https://goo.gl/forms/wCfFeV8luYM5wHNH2 

adresindeki formu doldurarak kayıt yaptırabilirsiniz.

 ----------------------------------------------------------------

Paylaşımcı / Seran Demiral

Seran Demiral, 1989 yılında İstanbul'da dünyaya geldi ve hâlâ doğduğu şehirde yaşıyor. 2005'te "Münzevi", 2007'de "Hissizleşme" isimli fantastik kurgu romanları yayımlandı. 2007'de Kadıköy Anadolu Lisesi'nden, 2011'de ise Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık bölümünden mezun oldu. "Peki ama ben kimim?" (2012), "Okulda ne işim var?" (2013), "Nasıl yapalım?" (2014) ve "Dünyayı neden değiştirmeliyiz?" (2014) isimlerini taşıyan kitaplardan oluşan, genç okurlara yönelik "Filozof Çocuklar Kulübü" çalışması Final Kültür Sanat Yayınlarından, görme engelli gençlerin hayatını konu eden "Parmak Uçları" (2014) ise Tudem Yayınları tarafından yayımlandı. İlk bilimkurgu romanı olan ve İthaki Yayınlarından basılan "Hayat Üretim Merkezi"nin (2015) ardından Seran, bir yandan distopik kurgular yazmayı sürdürmekte, bir yandan "Münzevi"yi çizgi romana uyarlamaktadır. Bunlar olup biterken öğrenciliği bırakmamış, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümünde mekansal ayrışma ve kültürel tüketim konularını kesiştiren teziyle yüksek lisansını tamamlamış, şimdilerde eski yuva Mimar Sinan Sosyolojide doktora eğitimine devam etmektedir. Çocuklarla felsefe ve edebiyat atölyeleri aracılığıyla alternatif eğitim modelleri geliştirme üzerine kafa yormakta, çeşitli konularda akademik çalışmalarını sürdürmektedir.

Bu Etkinliği Paylaş

bottom of page